Kişilik Bozukluklarının Gizemli Dünyası
- drbernacagatay
- 4 Haz 2023
- 2 dakikada okunur
Güncelleme tarihi: 18 Ağu 2023

Kişilik bozuklukları, genellikle anlaşılması güç, karmaşık ve belirsizliklerle dolu bir konu olarak görülür. Bu bozukluklar, bireyin sosyal ilişkilerini, işlevselliğini ve genel yaşam kalitesini olumsuz yönde etkileyebilmesi açısından önemlidir.
Bu yazıda, kişilik bozukluklarının tanımı, türleri ve belirtileri hakkında daha fazla bilgi edineceksiniz.
Tanım: Kişilik bozuklukları, bireyin düşünce biçimleri, duygusal tepkileri ve davranışlarındaki sürekli, belirgin ve esnekliği olmayan sapmalardır. Bu sapmalar, genellikle ergenlik veya erken yetişkinlik dönemlerinde başlar ve yaşam boyu devam edebilir. Kişilik bozuklukları, bireyin kişilerarası ilişkilerinde bozulmalara yol açar ve işlevselliğini olumsuz yönde etkiler. Bu bozuklukların temel özelliği, bireyin yaşamındaki istikrarlı ve tekrarlayan kalıplar şeklinde ortaya çıkması, kişinin kendisini genellikle rahatsız etmememsi yani kişiye olağan gelmesidir.

Türleri: Kişilik bozuklukları, farklı kategorilere ayrılmıştır. Amerikan Psikiyatri Birliği (APA), "Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders" (DSM-5) adlı kılavuzunda kişilik bozukluklarını üç ana kategori altında sınıflandırmıştır:
A Kümesi (Tuhaflık ve Paranoya), B Kümesi (Dramatik veya Duygusal), ve C Kümesi (Endişeli veya Korkulu)
A küme kişilik bozuklukları genellikle tuhaf veya eksantrik düşünce kalıpları ve davranışlarla karakterizedir. Paranoid, Şizoid ve Şizotipal Kişilik Bozuklukları bu kümeye dahildir. Bu bozukluklarda kişiler genellikle sosyal izolasyon, duygusal soğukluk ve gerçeklikten uzaklaşma eğilimindedir.
B küme kişilik bozuklukları genellikle duygusal, aşırı ve tahmin edilemez davranışlarla karakterizedir. Bu kümeye Histrionik, Narsisistik, Borderline ve Antisosyal Kişilik Bozuklukları dahildir. Bu bozukluklarda kişiler genellikle aşırı duygusal, dikkat çekici, manipülatif ve duygusal istikrarsızlık içindedir.
C küme kişilik bozuklukları ise genellikle endişe ve korkuyla ilişkilidir. Bu kümeye Kaçıngan, Bağımlı ve Obsesif-Kompulsif Kişilik Bozuklukları dahildir. Bu bozukluklarda kişiler genellikle aşırı endişe, korku ve kontrol ihtiyacı gösterirler.
Belirtiler: Her kişilik bozukluğunun kendine özgü belirtileri vardır, ancak genel olarak şu belirtiler tüm kişilik bozukluklarında belli dönemlerde ortaya çıkabilir.
İlişkilerde sorunlar: Kişilik bozukluğu olan bireyler, başkalarıyla sağlıklı ilişkiler kurmakta zorluk yaşarlar. Duyarsızlık, mesafeli davranışlar veya aşırı bağımlılık gibi ilişki sorunları sıkça görülür.
Duygusal dalgalanmalar: Yoğun ve ani duygusal değişimler kişilik bozukluklarına eşlik edebilir. Öfke, hüzün, endişe veya özgüven eksikliği gibi duygusal dalgalanmalar ortaya çıkabilir.

İmpulsivite ve dürtüsellik: Kişilik bozuklukları bazen düşünmeden hareket etmeye, riskli davranışlara veya kontrolsüz öfke patlamalarına yol açabilir.
Kimlik bütünlüğü sorunları: Kişilik bozuklukları olan bireyler genellikle kendilerini tam olarak tanımlamakta zorluk yaşarlar. Kimlik bütünlüğü, değerler ve hedefler konusunda belirsizlikler olabilir.
Stresle başa çıkmada sorunlar: Kişilik bozuklukları, stresli durumlarla başa çıkmayı zorlaştırabilir. Bireyler, sağlıklı baş etme stratejileri yerine zararlı alışkanlıklara veya düşünce kalıplarına yönelebilirler.

Tanı:.Bu noktada, kişilik bozukluklarının tanımlanması ve anlaşılmasının önemine değinmek gerekir. Kişilik bozuklukları, bireyin yaşamını olumsuz etkileyen belirgin ve kalıcı desenlerden oluşurken, her bireyin deneyimi benzersizdir. Bu nedenle, bir kişilik bozukluğu teşhisi koymak, uzun ve dikkatli bir değerlendirme süreci gerektirir ve psikiyatri uzmanları tarafından yapılmalıdır. Uzmanlar, bireyin semptomları, yaşam geçmişi ve işlevsellik düzeyi, psikiyatrik muayenesi gibi birçok faktörü bir arada değerlendirir.
Tedavi: Kişilik bozukluklarının belirtilerini ve etkilerini yönetebilmek için psikoterapi veya ilaç tedavisi gibi çeşitli tedavi yöntemleri kullanılabillir. Kişilik bozukluklarının tedavisi, kişinin yaşam kalitesini önemli ölçüde artırabilir ve işlevsel bir yaşam sürmesine yardımcı olabilir.
Sonuç olarak, kişilik bozuklukları karmaşık ve genellikle yanlış anlaşılan bir konudur. Ancak, doğru bilgi ve anlayışla, bu durumları yönetebilmek mümkündür. Bu nedenle kişilik özelliklerini beğenmediğimiz kişilere hızlıca bir etiket yapıştırmak yerine bir psikiyatri uzmana yönlendirme yapmak ya da yardım talebinde bulunmak en doğru olandır. Unutmayınız ki, kişilik bozukluklarının doğru bir şekilde tanınması ve anlaşılması, etkili bir tedavi ve yönetim sürecinin ilk adımıdır.